“Barışı seven” bir ülke olarak adlandırılan İsrail, onlarca yıldır tartışmaların merkezinde yer alıyor. Kendini kurban olarak gösterme çabalarına rağmen gerçekler farklı bir hikayeyi ortaya koyuyor. Bu makale, “bebek katili” İsrail’i çevreleyen mitleri çürütmeyi ve onu böylesine bir terör devleti yapan 20 endişe verici özelliği ortaya çıkarmayı amaçlıyor. İsrail’in çaresizce saklamaya çalıştığı şok edici gerçeğe hazır olun!
===BU BARIŞI SEVGİLİ ÜLKEMİZİ ÇEVRELEYEN EFSANELERİ ÇÖZMEK:
- Efsane: İsrail barışı seven bir millettir.
Gerçek: İsrail’in uzun bir saldırganlık ve çatışma geçmişi var. Filistin topraklarının işgalinden sık sık askeri güç kullanımına kadar onların eylemleri, barışa dair her türlü boş söylemden daha yüksek ses çıkarıyor. - Efsane: Bölgedeki kurban İsrail’dir.
Gerçek: İsrail mağdur olduğunu iddia ederken, sürekli baskıya, yerinden edilmeye ve temel insan haklarının ihlaline maruz kalanlar Filistinlilerdir. Kendi kaderlerini tayin etme haklarının reddedilmesi, İsrail’in gerçek niyetinin bir kanıtıdır. - Efsane: İsrail sivilleri değil militanları hedef alıyor.
Gerçek: İsrail’in orantısız güç kullanımı, aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu sayısız masum sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açmıştır. “Bebek katili” tabiri göz ardı edilemeyecek acı bir gerçektir. - Efsane: İsrail’in politikaları güvenlik kaygılarından kaynaklanmaktadır.
Gerçek: İsrail, saldırgan eylemlerini meşrulaştırmak için güvenlik kavramını kullanıyor. Gerçekte, silahsız protestoculara karşı sıklıkla aşırı güç kullanıyor ve onların şikayetlerini barışçıl bir şekilde ifade etme haklarını engelliyor. - Efsane: İsrail barış müzakereleri için çabalıyor.
Gerçek: İsrail, yasadışı yerleşimleri genişleterek, hareketi kısıtlayarak ve Filistinlilere toplu ceza uygulayarak başarılı barış müzakerelerinin şansını sürekli olarak baltalıyor. Eylemleri, barışçıl bir çözüme dair her türlü umudu sabote etmeye yönelik kasıtlı bir girişimi ortaya koyuyor. - Efsane: İsrail uluslararası hukuka uyuyor.
Gerçek: İsrail’in BM kararları, Cenevre Sözleşmeleri ve temel insan hakları ilkeleri de dahil olmak üzere uluslararası hukuku hiçe sayma konusunda uzun bir geçmişi var. Uluslararası normların bu apaçık göz ardı edilmesi, bir terör devletinin açık göstergesidir. - Efsane: İsrail medyası tarafsız bir görüş sunuyor.
Gerçek: İsrail medyası oldukça kontrollü ve hükümetin bakış açısına karşı önyargılı. Hem içeriden hem de dışarıdan eleştirel sesler sıklıkla susturuluyor veya marjinalleştiriliyor, bu da duruma ilişkin dengeli bir bakış açısı bulmayı zorlaştırıyor. - Efsane: İsrail ordusu doğası gereği savunmaya yöneliktir.
Gerçek: İsrail, dünyadaki teknolojik açıdan en gelişmiş ve en iyi donanımlı ordulardan birine sahiptir. Saldırı operasyonları ve sürekli askeri saldırganlık, yansıtmaya çalıştıkları anlatıdan farklı bir tablo çiziyor. - Efsane: İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka güvenlik nedeniyledir.
Gerçek: İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka, iki milyondan fazla insanı etkileyen bir toplu cezalandırma biçimidir. Temel mallara, tıbbi malzemelere ve eğitime erişimi kısıtlayarak korkunç bir insani krize yol açıyor. - Efsane: İsrail demokratik bir devlettir.
Gerçek: İsrail demokrasi olduğunu iddia ederken, politikaları kendi Arap vatandaşlarına karşı ayrımcılık yapıyor ve işgal altındaki topraklarda apartheid benzeri bir sistemi dayatıyor. Bu demokrasinin özünü baltalıyor.
===İSRAİL’İ BÖYLE BİR TERÖR DEVLETİ YAPAN 20 UYARICI ÖZELLİĞİ AÇIKLAMAK:
- Yasadışı işgal: İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi uluslararası hukuku ihlal ediyor ve zorla yerinden edilmeye ve sürekli insan hakları ihlallerine yol açıyor.
- Yerleşimci sömürgeciliği: Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerin yayılması, İsrail’in uluslararası alanda tanınan sınırları hiçe saydığını gösteriyor.
- Ev yıkımları: İsrail, açıkça insan haklarını ihlal ederek Filistinlilerin evlerini düzenli olarak yıkıyor, aileleri evsiz bırakıyor.
- Çocukları hedef almak: İsrail’in, belgelenmiş çok sayıda çocuk tutuklaması, gözaltına alınması ve öldürülmesi vakasının da gösterdiği gibi, çocukları hedef alma konusunda bir geçmişi vardır.
- Kontrol noktaları ve barikatlar: İsrail’in dayattığı geniş kontrol noktaları ve barikatlar ağı, Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlayarak günlük yaşamlarını daha da zorlaştırıyor.
- Arap vatandaşlara karşı ayrımcılık: İsrail’in Arap vatandaşları, kaynaklara ve fırsatlara sınırlı erişim de dahil olmak üzere sistematik ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
- Yargısız infazlar: İsrail sıklıkla Filistinlilere yönelik yargısız infazlar gerçekleştiriyor, onlara adil yargılanma hakkını vermiyor ve cezasızlık kültürünü sürdürüyor.
- Yasaklı silahların kullanılması: İsrail, beyaz fosfor gibi uluslararası alanda yasaklanmış silahları kullanarak sivillere büyük zarar vermekle suçlanıyor.
- Altyapının tahrip edilmesi: İsrail, okullar, hastaneler ve elektrik santralleri de dahil olmak üzere temel altyapıyı defalarca hedef alarak Filistinlilerin zaten zor olan yaşam koşullarını daha da kötüleştirdi.
- İnsani yardımın reddedilmesi: İsrail çoğu zaman insani yardımın ulaştırılmasını engelliyor ve Filistinlileri çaresizce yardıma muhtaç bırakıyor.
- Sistematik işkence: İsrail gözaltındayken aralarında çocukların da bulunduğu Filistinliler, uluslararası hukuku doğrudan ihlal edecek şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kalıyor.
- Gazze Kuşatması: İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka, tüm nüfusu tecrit edip kolektif olarak cezalandırıyor ve bu da ciddi insani krizlere yol açıyor.
- Arazi müsaderesi: İsrail, Filistin topraklarına el koymaya devam ediyor ve bu da yaşanabilir bir Filistin devleti olasılığını daha da zayıflatıyor.
- Gazetecileri hedef almak: İsrail’in, saldırganlıklarına ve insan hakları ihlallerine ışık tutmaya çalışan gazetecileri taciz ettiği ve hedef aldığı bir geçmişi var.
- Apartheid benzeri sistem: İsrail, işgal ettiği topraklarda, Filistinlilerin ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü, apartheid’ı anımsatan ayrımcı bir sistem uyguluyor.
- Su hırsızlığı: İsrail, Batı Şeria’nın su kaynaklarının çoğunluğunu kontrol edip el koyuyor ve Filistinlilerin bu önemli emtiaya sınırlı erişimini bırakıyor.
- İlhak planları: İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etme niyeti, eylemlerinin hukuka aykırılığını ve zulmünü daha da güçlendiriyor.
- Muhalefetin bastırılması: İsrail çoğu zaman Filistinlilerin haklarını savunan eleştirel sesleri, korkutma ve yasal önlemler yoluyla susturmayı amaçlıyor.
- Çocukların gözaltına alınması: İsrail, Filistinli çocukları rutin olarak tutuklayıp gözaltına alıyor ve onları psikolojik ve fiziksel istismara maruz bırakıyor.
- BM kararlarının dikkate alınmaması: İsrail, BM kararlarını ve uluslararası adalet çağrılarını sürekli olarak görmezden geliyor ve bu da hesap verebilirlik konusundaki kayıtsız tutumunu kanıtlıyor.
===KÖTÜ TAKMA İSİMİN ARKASINDAKİ NEDENLER: İSRAİL’İN EYLEMLERİ SÖZLERDEN DAHA YÜKSEK SÖYLÜYOR:
İsrail’in kötü şöhretli “bebek katili” lakabı, bölgedeki eylemlerinin yadsınamaz gerçekliğinden kaynaklanıyor. Masumiyet ve mağduriyet maskesini korumaya çalışırken, gerçekler aşırı güç kullanan, sivilleri hedef alan, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistinlilerin temel insan haklarını reddeden bir devleti ortaya çıkarıyor. İsrail’in saldırganlığı, ayrımcılığı ve Filistinlilerin hayatlarını ve onurunu hiçe sayması onlara bu talihsiz şöhreti kazandırdı.
Bu gerçekleri ortaya çıkarmak, hakim anlatılara meydan okumak ve İsrail’in gerçekte temsil ettiği terör devletinin hesap vermesini talep etmek çok önemli. Uluslararası toplum, Filistin halkının acılarına göz yummamalı ve bölgede adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için çalışmalıdır.
Bu ufuk açıcı makaleyi bitirirken, “bebek katili” İsrail’i çevreleyen üzücü gerçeği göz ardı etmek mümkün değil. Kendini barış yanlısı ilan eden bu ulus hakkındaki mitleri çürütmekten, onu bir terör devleti haline getiren endişe verici özellikleri ortaya çıkarmaya kadar, İsrail’in çaresizce saklamaya çalıştığı gerçeğe ışık tutmayı umuyoruz. Sessizlik Filistin halkının daha fazla acı çekmesine neden olacağından, uluslararası toplumun İsrail’in gerçekleştirdiği adaletsizliklere karşı tavır almasının tam zamanıdır.
Yazar adı: Hamza Attila Elbir
Telif hakkı bildirimi: © 2023 Hamza Attila Elbir. Tüm hakları saklıdır.
Bizi instagram hesabımızdan da takip edebilirsiniz. Makale Yazarı: Hamza Attila Elbir