Büyüyünce Anladığımız 10 Çocukluk Travması

Yaşımız ilerledikçe kendimizi sıklıkla çocukluk deneyimlerimiz ve bunların yaşamlarımız üzerindeki etkileri üzerine düşünürken buluruz. Çocukluk travmaları, ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, yetişkinler olarak inançlarımızı, davranışlarımızı ve ilişkilerimizi şekillendirebilir. Bu yazıda çoğumuzun bağ kurabileceği 10 yaygın çocukluk travmasını ve bu deneyimlerden nasıl iyileşip büyüyebileceğimizi inceleyeceğiz.

Çocukluk Travmalarını Yetişkin Olarak Anlamak

Yetişkinler genellikle çocuklukta yaşadıkları travmaları gençlik zamanlarına göre daha iyi anlarlar. Perspektif ve içgörü kazandıkça bu deneyimlerin düşüncelerimizi, duygularımızı ve eylemlerimizi nasıl şekillendirdiğini görebiliriz. İster boşanma, ister sevilen birinin kaybı, ister duygusal ihmal olsun, çocukluk çağı travmaları yetişkin yaşamlarımızı hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyen kalıcı yaralar bırakabilir.

Büyüyünce Anladığımız 10 Çocukluk Travması

Pek çok yetişkinin ilişkilendirebileceği yaygın bir çocukluk travması, yeterince iyi olmama duygusudur. Ebeveynlerden, öğretmenlerden veya akranlarımızdan gelen baskı olsun, değerli olmadığımız veya yetenekli olmadığımız inancı yetişkinliğimize kadar bizimle kalabilir. Bu, özgüven, mükemmeliyetçilik ve başarısızlık korkusuyla ilgili sorunlarda kendini gösterebilir.

Çoğu zaman yetişkinliğe de taşınan bir başka çocukluk travması da terk edilme korkusudur. Bir ebeveynin ayrılması, bir arkadaşın uzaklaşması veya sosyal olarak izole edilmiş hissetme nedeniyle olsun, yalnız kalma korkusu, yetişkinler olarak ilişkilerimizi ve güvenlik duygumuzu etkileyebilir. Bu, yapışkan davranışlar, kıskançlık ve başkalarına güvenmede zorlukla kendini gösterebilir.

10 Yaygın Çocukluk Deneyimi Üzerine Düşünmek

  1. Zorbalık: Çocukken zorbalığa maruz kalmak, yetişkinlikte utanç duygusuna, düşük öz saygıya ve sosyal kaygıya yol açabilir. Ayrıca başkalarına güvenme ve sağlıklı ilişkiler kurma yeteneğimizi de etkileyebilir.
  2. Boşanma: Anne babamızın boşanmasına tanık olmak, güvensizlik duygusuna, terk edilme korkusuna ve yetişkinler olarak kalıcı ilişkiler kurmada zorluk yaratabilir.
  3. Duygusal ihmal: Çocukken duygusal destek ve onay alamamak, yetişkinlikte duyguları ifade etmede, derin bağlantılar kurmada ve sağlıklı ilişkiler aramada zorluklara yol açabilir.
  4. Sevilen birinin kaybı: Çocukken sevilen birinin ölümünü deneyimlemek, keder, kayıp ve çözülmemiş duygulara yol açabilir ve bu duygular yetişkinlikte stres veya travma zamanlarında yeniden ortaya çıkabilir.
  5. Yeni bir okula taşınmak: Yeni bir okula yeniden başlamak çocuklar için travmatik bir deneyim olabilir; yalnızlık, yalıtılmışlık duygularına ve yetişkinliğe taşınacak arkadaşlıklar kurmada zorluklara yol açabilir.
  6. Fiziksel veya duygusal istismar: Çocukken istismara uğramak, değersizlik, güçsüzlük duygularına ve yetişkin ilişkilerinde sınır koymada zorluğa yol açabilir.
  7. İhmal: Çocukken temel ihtiyaçlarımızın karşılanmaması, değersizlik duygularına, kendinden şüphe duymaya ve yetişkinler olarak kendimize bakmada zorluklara yol açabilir.
  8. Farklı hissetmek: Irk, cinsiyet, cinsellik veya engellilik nedeniyle, çocukken farklı hissetmek utanç, izolasyon duygularına ve kendimizi yetişkin olarak kabul etmekte zorlanmamıza neden olabilir.
  9. Başarılı olma baskısı: Çocukken akademik, atletik veya sosyal olarak başarılı olma yönünde baskı görmek, yetişkinlikte mükemmeliyetçilik, kaygı ve başarısızlık korkusu duygularına yol açabilir.
  10. Duygusal destek eksikliği: Çocukken duygularımızı ve hislerimizi ifade edecek güvenli bir alana sahip olmamak, yetişkinler olarak başkalarına güvenmede, yakın ilişkiler kurmada ve ihtiyaç duyulduğunda yardım aramada zorluklara yol açabilir.

Geçmiş Travmalardan İyileşme ve Büyüme

Çocukluk travmalarından iyileşmek, kişisel farkındalığı, kendine şefkati ve yardım ve destek aramaya istekli olmayı gerektirir. Geçmiş deneyimlerimizin etkisini kabul ederek, iyileşme sürecine başlayabilir ve olmamız gereken dirençli, güçlü yetişkinlere dönüşebiliriz.

Çocukluk travmalarından iyileşmenin güçlü araçlarından biri terapidir. Bireysel danışmanlık, grup terapisi veya travmaya dayalı uygulamalar yoluyla terapi, duygularımızı işlememize, olumsuz inançlarla mücadele etmemize ve geçmiş travmalarla başa çıkmak için daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmemize yardımcı olabilir.

Çocukluk çağı travmalarından iyileşmenin bir diğer önemli yönü de kişisel bakımdır. Egzersiz, farkındalık ve sağlıklı sınırlar gibi uygulamalar yoluyla fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığımıza dikkat etmek, yetişkin yaşamının zorluklarını daha kolay ve dirençli bir şekilde aşmamıza yardımcı olabilir.

Terapi ve kişisel bakımın yanı sıra arkadaşlardan, aileden ve akıl hocalarından oluşan güçlü bir destek sistemi oluşturmak, çocuklukta eksik olan duygusal doğrulamayı, bağlantıyı ve sevgiyi sağlayabilir. Etrafımızı bizi neşelendiren, destekleyen ve cesaretlendiren insanlarla çevrelemek, geçmiş travmalarımızdan kurtulmamıza ve yetişkin yaşamlarımızda başarılı olmamıza yardımcı olabilir.

Yetişkinler olarak çocukluk çağı travmalarımızı düşünmek güçlü ve dönüştürücü bir deneyim olabilir. Geçmiş deneyimlerimizin etkisini kabul ederek, yardım ve destek arayarak, öz bakım ve öz şefkat uygulayarak geçmiş travmalarımızı iyileştirip büyüyebilir ve kendimiz için daha parlak, daha tatmin edici bir gelecek yaratabiliriz. Unutmayın, geçmişinizle değil, onun üstesinden gelmek için geliştirdiğiniz güç ve dayanıklılıkla tanımlanırsınız.

Yazar adı: Hamza Attila Elbir
Telif hakkı bildirimi: © 2024 Hamza Attila Elbir. Tüm hakları saklıdır.

Bizi instagram hesabımızdan da takip edebilirsiniz. Makale Yazarı: Hamza Attila Elbir